Adresi olmayan usulsüz mektuplar.

İçimde aktarılmayı bekleyen uçsuz bucaksız bir sevgi,
Misafir olarak da olsa paylaşmam gerek
Paylaşamadıkça bocalıyorum, sonra saçmalı; yorum.
Bir kadın en son ne zaman göğsüme uzandı ?
Ben ne zaman mutluluğa uzandım ?
Yüzü üstü bırakılan kadınların laneti mi sardı ?
Tabi onların ifadesi bu
Onlar gitti ben gittim ne fark eder ki...
Bitti film, bitmemiş gibi beyaz perdeyi izleme kalk !
Ondan mı oldu ?
Kırk büyücüden kırk düğümlü çaputla mı bağlandı gözlerim
     Kan öksürüyorum
     Tadı bozuk bira
     Gülüşüyor insanlar
     Uğultulu bir ahşap masa.
Kırmış kırçıl sesler
Önümde yarın yamalak olacak düşlerim
Üç aşağı beş aşağı daha tanıyorum insanları
İçimde biriken öfke kuşağı nesilden nasıla aktarılacak
Kırçıllıktan anlaşılan şeyler de var sızma hüzün gibi
Anlaşılmayınca yalan olmayan doğrularda.

     Kırık şurdaki tahta
     Bu buruk hatta
     Şurda kıvrılıp öleyim.
   

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

OLSUN DA GÖR

Göç

Cırcır Böceği ve Mitolojik Kadınlar (III)