1800 Yıllardan Sonra İlk Defa
Dönüş
Tren garına tren yanaştıktan sonra bekleyen sakinler kapıya
doğru yöneldi. Kimisi ailesine kavuşmanın heyecanı kimisi şehir hastahanesinde
şifa kimisi ise sezonluk işçi…
Aynı Gün
Saat 14:26 aynı gün. Şehir üzerine dökümlü bir buluz
geçirmiş terli ve epeyce yorgun. Eşşek dağına doğru gidiyorum bir ıhlamur
ağacının altında kitap okumanın heyecanı belki de birkaç kelam yazabilmenin heyecanı…
Ahır
Babamın her sabah temizlediği ahır. Dedemin korku saldığı
hasır iskemle. Şu an üzerinde oturduğun. Bir fiske yemeden oturduğun. Rutubet
kokusu ve şu köşede yenilmiş bir çiçeğe. Hep sinirli hep öfkeliymiş kahveci
Lütfi. Ta ki lakabı topal Lütfi olana dek. Belki de babam ayakları olduğundan
beri. Bu yüzden pişman pişman bakardı gözlerine. Toprağı bol olsun. Ben hep o
hüznü hissettiğim de sorardım. Bitmez sorularım ben sorardım o anlatırdı. Askere gidene kadar
ayakkabıyı bilmediğini, çalışkan olmayı ve sonra yine çalışkan olmayı. Babam
olsa bıkardı, o bıkmazdı, anlatırdı.
Aynı Gün / Saat 17:18
Çok eski bir yaz serinliği…
Aynı Gün / Saat 17:43
Mahcup başını öne eğmiş gürbüz ay çiçeği
İmgelendiriyorum doğayı her imza bir öncekinden farklı
Aynı Gün / Saat Belirsiz
Kilometreler… Basma şalvarlar, kınalı eller…
Farklı Bir Gün
Çok nadir gördüğün düşler vardır ya… Hani tüm samimiyetinle
sarıldığın ışığa yürümüşleri görür gibi… Tam orası. Tam orası.
Dört Tarafı Ferahlıkla Çevrili
Ağır ağır yanaşıyor bu ayrılık hissi acıtacağı belli.
Mendireğe doğru çevriliyor vapurun dümeni. Fatma Konukevi anacağızının ismi, dört
kuşaktır otelci. Şükran Hanım anacağızını yad ediyor her fırsatta. Komşusu Ayla
teyzemize her sabah fal bakıyor. Kıbrıs harbi sonrası Rum komşularının gidişini
anlatıyorlar. ‘Korktular bir gece de gittiler...' sonra miras bıraktıkları domates
reçelinden bahsediyor. Arada esnafa çakmayı da ihmal etmiyor. ‘Sakın almayın o
reçelleri göstermelik her şeyi tat yok badem bile göstermelik. Vasilaki, çavuş
ve nicelerinden bahsediyor. Kalan rumlardan. Zorluklardan. Ayrılıklardan. Dan
ve hepsi gitti.
Yeni uslar çağındaydım, eski deyimlerle bir yere
varılmayacağının ilk günüydü.
Yorumlar