Kendine Ait

Kitaplardaki gibiydi mizansen dalgalar hırçın, havada fırtına, deniz olabildiğine güzel. Banka oturdum, soğuğun ince ince işlem yapmasına, beni çarpanlarıma ayırmasına izin veremezdim. Kapşönü çıkardım, montu bir kurbağa deneyiymişcesine ikiye yardım. Kollarımı bankın ucuna doğru uzattım. Kucakladım hepsini. Sen olsaydın farklısını yapmazdın. Emin ol. Ayaz vuracaktı göğsüne yaraların genişleyecekti. Genişledikçe birayla karışan mayhoş tat süzülecekti. Her taraf boş, bu sokak lambaları kimi aydınlatıyor acaba kimi ? İç çekecektin ? Belki de umrunda olmayacak. Nerden geldik bu konuya ışık iyidir aydınlıktan zarar mı gelir ?        Kendimleyim. En anlaşılır ve en alışa gelmemiş yanlarımla. Aynadaki eleştirilerden çok uzakta. Çok uzağı istemezmiyiz hep ? Dalgaların üzerinden koşa koşa, sahilde bata çıka, ağaçtan düşe kalka ordan oraya. Ne güzel yapmalısın, çok güzel sevmelisin kendini, sensin o, o çok özel. Ne oldu? Farkındayım anlatının şirazesi kaydı. Kişisel gelişim saçmalığına döndü. Bestseller de yerini mi alacak ? Hayır tabi ki. Bir şeyin popülerliği saçmalığıyla doğru orantılı değil mi ? Neyse, börek yapmasak mı ?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

OLSUN DA GÖR

Göç

Cırcır Böceği ve Mitolojik Kadınlar (III)