Rocky ile Rakı

'Yol al, koçum!' dedim, tekrar iç sesime. Sustum. Sustukça o konuştu. Yorgunum sabaha kadar Ivan Drago ile dövüştüm, düşümde. Kaşım, gözüm patlak iyiler kazanamadı. İç ses sustu. Ben konuştum. Akabinde bi ufak açtık. Rocky ile rakı içtik. Onu anlattım, anlamadı. Baktım anlamadı. Tekrar sustum. Susmasaydım çocukluğumdaki, koyunları, çocukluk oyunlarını,yeşili, dereleri, tepeleri, ıhlamur ağaçlarını ve  aynalı sazan tuttuğumuz köprüyü anlatacaktım. Vazgeçtim.'Yol al, Rocky! Bizde çok yumruk yedik hala anlayışlıyız' dedim. Üzerine 'ulan' ekledim. Eğdi boynunu kalktı, gitti. Yekten devam ettik. Kaldık mı iç sese...
 Son dublede iç sesim fısıldadı. 'Aşkta, gurur milattan önce kalktı, tedavülden.' İnce ince tuttuk yolu. Uçuk mavi gökyüzü, kılçık antenin üzerinde bir serçe. Selam verdim. Cevap vermedi. Dünyadaki son kılçık anten yüzünden mi, bilemedim.Oturdum bi şiir tellendirdim...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

OLSUN DA GÖR

Göç

Cırcır Böceği ve Mitolojik Kadınlar (III)