Dönüş Tren garına tren yanaştıktan sonra bekleyen sakinler kapıya doğru yöneldi. Kimisi ailesine kavuşmanın heyecanı kimisi şehir hastahanesinde şifa kimisi ise sezonluk işçi… Aynı Gün Saat 14:26 aynı gün. Şehir üzerine dökümlü bir buluz geçirmiş terli ve epeyce yorgun. Eşşek dağına doğru gidiyorum bir ıhlamur ağacının altında kitap okumanın heyecanı belki de birkaç kelam yazabilmenin heyecanı… Ahır Babamın her sabah temizlediği ahır. Dedemin korku saldığı hasır iskemle. Şu an üzerinde oturduğun. Bir fiske yemeden oturduğun. Rutubet kokusu ve şu köşede yenilmiş bir çiçeğe. Hep sinirli hep öfkeliymiş kahveci Lütfi. Ta ki lakabı topal Lütfi olana dek. Belki de babam ayakları olduğundan beri. Bu yüzden pişman pişman bakardı gözlerine. Toprağı bol olsun. Ben hep o hüznü hissettiğim de sorardım. Bitmez sorularım ben sorardım o anlatırdı. Askere gidene kadar ayakkabıyı bilmediğini, çalışkan olmayı ve sonra yine çalışkan olmayı. Babam olsa bıkardı, o bıkmazdı, ...