Kayıtlar

Mart, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Şiir Gibi

Düşlerime gençlik aşısı Sayısız sancılı sabahlar Göğsümün ortasında kocaman bir zafre Bu mor mevsim Bu ekinoks Bu lahza Hayta kalemimin açısı Sayısız yorgun geceler Postmodern şiir gibi Bu materyalist uzaklıklar Bu salt Bu belirgin ve içlemli Gerindi bir kuş akort eder misali kanatlarını Sahi göğün ritmi değil mi? Uç-maaak Ne kaldı geriye ne gece ne sabah zafre: çukur yer lahza: göz kırpacak kadar zaman, an

Kapı, Kahve ve Nar

Kapı, Kahve ve Nar Narlar patlamış dalında Çetin bir öndeyiş asılı, yaşlı çocukluğuma -Duman yükseliyor kahveden usul usul, tenteler sıyrılıyor esnaflar daima yorgun Gün gibi ağarıyor bir kaç tel daha saçım Yokluyorum gözlerimle tüm ahaliyi ve zamanı -Arıyorum yitirdiğim duygulara hüzünlü muntazam cümleler, nerede İliştiriyorum defterime çirkin bir kalp Kapı deliği kadar, içinde ağlayan ödlek ördek -Karıştırıyorum ne de çok bu kutsal kitaplar, yok mu ruha uygun bir günah